Gazeteci-Yazar Hasan Tahsin Kocabaş, Buca’da ‘Asırlık Ezberler ve Gerçekler’ başlıklı söyleşi gerçekleştirdi

Buca Belediyesi iştiraki BUCAMAR tarafından düzenlenen ‘Kurtuluşun Yüzüncü Yılı’ söyleşilerinin ikincisi Buca Belediyesi Kültür ve Sanat Merkezinde gerçekleşti. İzmir Büyükşehir Belediyesi Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi Koordinatörü Gazeteci-Yazar Hasan Tahsin Kocabaş, ‘Asırlık Ezberler ve Gerçekler’ başlıklı söyleşisinde  araştırmalarını katılımcılar ile paylaştı.  Etkinliğe belediye meclis üyelerinin yanı sıra partililer, üniversite öğrencileri ve vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi.

Türkiye’de resmi tarihin ezbere dayalı ve yanlışlarla dolu olduğunu belirten Hasan Tahsin Kocabaş: “Her 9 Eylül’de büyük şan, şöhret, anılar, kitaplar, yazılarla bir şeyler söyleniyor ama 100 yıldır hep hamasetle, tek bir kahraman yaratarak, tevatürler ile anlatılıyor.  9 Eylül’ü konuşuyoruz ama öncesini konuşmuyoruz. 8 Eylül’ü konuşmuyoruz. Bir de romantik bazı tipler var; ne okuyorlar nereden uyduruyorlar bilmiyorum ama benim tansiyonum yükseliyor dinleyince. Örneğin; 18 Mart her yıl konuşuluyor ama yalan yanlış bilgilerle… 25 Nisan’daki olayları 18 Mart’ta olmuş gibi anlatıyorlar. Kim anlatıyor biliyor musunuz; herkes. Milletvekilleri, tarihçiler, siyasiler… Bunun yanı sıra; 18 Mart’tan önce 5-10 Mart arası İzmir bombalanıyor. Urla, Dikili, Balçova, Tilkilik, Damlacık buralar hep bombalanmış. Şehitler var buralarda ama kimse bu İzmir savunmasını konuşmuyor.”

İNSANLIĞI ÖN PLANA ÇIKARMALIYIZ

Hasan Tahsin Kocabaş söyleşisinde Yunan işgal sürecinin de yanlış ve ırkçı bir anlayış ile anlatıldığını vurgulayarak önemli bir fotoğraf eşliğinde bilgilerini paylaştı. “O dönemde salgın bir hastalık nedeniyle Yunan doktorlar İzmir’de ahaliye aşı yapıyor sokak sokak. Savaştan sonra bir sürü yetim çocuk var sokaklarda; Türk, Rum, Ermeni. Hepsi bir arada tutuluyor, koruma altına alınıyor. İki toplumun acılarını yıllardır malzeme yapanlara artık bir “dur” demek lazım. Evet, savaştır, yaşanmıştır. Ama yapılanların altından iki taraf da kalkamaz, önümüze bakmalıyız” diye konuştu.

ASIRLIK EZBERLERDEN KURTULMAMIZ LAZIM

Etkinlikte detaylı bir arşiv çalışmasını katılımcılar ile paylaşan Kocabaş; “Artık yüzyıldır süregelen savaş yanlısı, savaş acılarının yarıştırıldığı bu söylemden kurtulmamız lazım. İsimlerinin önünde koca koca ünvanlar olanlar faşistçe ve aslı astarı olmayan söylemler yazıyor, çiziyor, anlatıyor. Biz bu konuda elimizden geldiğince çalışmalar yapıyoruz, kaynaklar yayınlıyoruz, çağırılan her yere gidip anlatıyoruz. Bunu kimi zaman siyasiler duyuyor, kimi zaman duymazdan geliyor fakat ben anlatmaya devam ediyorum ve ömrüm yettikçe de doğruları anlatmaya ve yazmaya devam edeceğim” dedi.

BUCA BELEDİYESİ VE ERHAN KILIÇ’I TAKDİR EDİYORUM

Buca Belediye Başkanı Av. Erhan Kılıç’a teşekkür eden Kocabaş: “Kurtuluşun yüzüncü yılı diyoruz ama pek çok kurum, kuruluş bu konuda hala sessiz, birbirine bakıyor. Bu bakımdan Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç’ı takdir ediyorum. Genç, dinamik bir başkan; konuya sahip çıkıyor. Bakın burada BUCAMAR bir belediye şirketi ama konuyu nasıl sahiplenen bir ekip var. Ben çok mutlu oldum, çok takdir ediyorum ve gittiğim her yerde Buca Belediyesini, BUCAMAR’ı, Erhan Kılıç’ın bu konuya hassasiyetini anlatıyorum ve anlatacağım. Belki birileri de görür ve bir şeyler yapar” dedi.

Etkinliğin sonunda BUCAMAR Genel Müdürü Berk Hızlıateş, Buca Belediye Başkanı Av. Erhan Kılıç adına teşekkür ederek Hasan Tahsin Kocabaş’a hediyesini takdim etti.

Hasan Tahsin Kocabaş'ın da içerisinde olduğu 46 aydının makalelerinden meydana gelen  “İç Cephe Çökerse Ülke Çöker” kitabını yanında getiren okurlar, kitaplarını imzalatma fırsatı buldular.